Uzmanından, dijital ekrana maruz kalanlara “göz yorgunluğu sendromu” uyarısı

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Arif Koytak, iki saatten fazla dijital ekrana bakan kişilerde görme bozukluğu, baş ağrısı ve odaklanma sorunlarına yol açan “göz yorgunluğu sendromu”nun görüldüğünü söyledi.

Koytak, son 15-20 yıldır günlük yaşamda dijital ekranların hayatın merkezine yerleştiğini belirterek, cep telefonu, tablet ve bilgisayar gibi cihazlara uzun süre dikkatli bakmanın göz sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını anlattı.

“Dijital göz yorgunluğu sendromu”nun en sık görülen belirtisinin göz kuruluğu şikayeti olduğunu ifade eden Koytak, gözde yanma, batma, yabancı cisim hissi, kızarıklık ve kaşıma ihtiyacının yanı sıra odaklanma güçlüğü, geçici veya sürekli bulanık görme, ağırlık hissi, uyku hali, ağrı ile baş ağrısının da yaygın görüldüğünü söyledi. Yakına bakmanın her yaşta göz kaslarını yorduğuna dikkati çeken Koytak, şöyle devam etti:

Kaslar, sürekli çalışırlar, aktif haldedirler. Bir süre sonra yorulmaya başlarlar. Bir şeye dikkatli baktığımızda göz kırpma sayımız azalır. Normalde dinlenme pozisyonundayken dakikada 15 ile 20 arası gözümüzü kırparız ve bu, gözyaşı dağılımını yeniden düzenler ama bir şeye dikkatli bakarken, özellikle ekranlara dikkatli bakarken bu sayı 5-6’ya kadar düşer. Bu da göz kuruluğu belirtilerine neden olur.”

“Ekranın ışığı gözü yorabilir”

Dijital ekranlardaki ışık şiddetinin değişken olmasının da göz kaslarını yorduğunu belirten Koytak, şunları kaydetti:

Sayfadan sayfaya geçişlerde veya kaydırmalarda gözün farklı şiddetlerde ışığa maruz kalması, göz içindeki kasları yoruyor. Bütün bunlar birleşince günde iki saatten fazla dijital ekranlara bakan kişilerde dijital göz yorgunluğu sendromu dediğimiz belirtilerin bir kısmına veya tamamına rastlıyoruz.” 

Prof. Dr. Koytak, çalışan nüfusun yüzde 70-80’inde bu durumun yaşandığını ve günlük ekran süresinin ortalama 6-8 saati bulduğunu söyledi.

“Kalıcı hasar vermese de performansı düşürüyor”

Koytak, göz yorgunluğu sendromunun kalıcı zarar vermese de performansı düşürdüğünü ve tedavi edilmediğinde olumsuz etkiler bırakabileceğini belirterek, şu önerilerde bulundu:

İlk başta dikkat etmemiz gereken şey, eğer bir göz bozukluğumuz varsa, gözlük takmamız gerekiyorsa öncelikle o gözlükleri takarak ekrana bakmalıyız. 40-45 yaşın üzerindeki kişilerde masa başında çalışırken, ekranaveya cep telefonuna bakarken yakın gözlük ihtiyacı oluyor genellikle. Yakın gözlüklerini bilgisayar ekranına göre ayarlanmış numaralarıyla mutlaka takmalılar. Ekran süresini kısaltmak, çoğu zaman mümkün değil. O yüzden dinlene dinlene çalışmalıyız. Yarım saatte bir 5 dakika veya saatte bir 10 dakika gözlerimizi dinlendirebiliriz. Gözlerimizi kapatmak, bu mümkün değilse de yakın mesafeye değil en az 4 metre veya daha uzaklıktaki bir nesneye, cisme, manzaraya odaklanarak göz içindeki kaslarımızı dinlendirmek. Ekran karşısında çalışırken normalde istemsiz yaptığımız göz kırpma hareketini arada bir kendimiz aklımıza geldikçe gözümüzü kırparak tekrarlamalıyız.”

Koytak, ekran mesafesinin de en az 50-60 santimetre uzaklıkta olması, ekranın göz hizasından 10 derece aşağıda konumlanması gerektiğini dile getirdi.

Prof. Dr. İbrahim Arif Koytak, dijital ekrana bakarken oturuş biçimi, koltuğun yüksekliği ve boynun pozisyonunun da uygun olması gerektiğini belirterek, masa başında çalışanların, göze daha yakın mesafede olması ve baş öne eğilerek kullanılması nedeniyle dizüstü bilgisayar tercih etmemeleri gerektiğini söyledi.

Uykunun gözler için önemli olduğunu vurgulayan Koytak, “Gün içinde ne kadar yoğun çalışırsak çalışalım gece gözlerimizi dinlendirmeliyiz. Göz içindeki ve çevresindeki kasları, ayrıca da retinamızdaki hücreleri gece uyurken dinlendiriyoruz ” diye konuştu. (AA)

 

 

 

 

 

Related Posts

Klozete tuvalet kağıdı serip oturanlar yandı: Riski 2 kat daha fazla

Halka açık veya iş yerlerindeki tuvaletlerde hemen hemen herkesin yaptığı en büyük hatayı uzmanlar açıkladı. Klozete oturmadan önce her tarafa peçete bırakanlar dikkat. Riski iki kat daha fazla.

Orman yangınları sonrası solunum şikayetiyle hastanelere başvuruda yüzde 30 artış oldu

Bursa’daki orman yangınları, kentin üstünü duman ve kül tabakasıyla kapladı. Sis bulutu hava kalitesini düşürürken, insan sağlığını da tehdit ediyor. Son 5 günde solunum yolu şikayetiyle hastaneye başvuranların sayısında yüzde 30 artış yaşanırken, kronik hastalıkları olanların maskeyle dolaşmaları gerektiğini vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Şimşek, “Özellikle akut ve yoğun maruziyetlerde ölüm riski yüzde 5-8 artmakta” dedi.

Türkiye Afganistan mı oluyor?

Sağlık yasası içerisinde komisyonda büyük tartışmalar olmasına rağmen, tıbbi kenevire izin veren yasa CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve Dr. Aylin Yaman’ın sert konuşmalarına rağmen Meclis’ten geçti. Uzmanlar madde bağımlılığına dair endişelerini paylaştı.

Kavurucu sıcaklarda buzla serinlemek isteyenler dikkat: Yarar sağlayalım derken zarar verebilirsiniz

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde yüksek sıcaklıklara karşı uyarırken uzmanlar sıcak çarpmaları ve özellikle sıcaklarda çalışanlar olmak üzere vatandaşların serinlemek için buz kullanmasıyla ilgili bilgi verdi.

Türkiye’de 13 milyon kişi aynı derdi taşıyor: Şimdi de iyileşmek için kola içip, patates yiyorlar

Türkiye’de yaklaşık 13 milyon kişinin mücadele ettiği bu nörolojik sorun, iş gücü kaybından sosyal izolasyona kadar pek çok olumsuz sonucu beraberinde getiriyor. Uzun süredir kesin bir tedavisi bulunamayan migrene karşı insanlar çareyi bazen ilaçlarda, bazen ise TikTok’ta gördükleri sıra dışı önerilerde arıyor.

Uzmanından kritik uyarı: Lensle yüzmeyin

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hidayet Erdöl, kontakt lensle denize veya havuza girmenin göz sağlığı açısından ciddi enfeksiyon riskleri barındırdığını vurguladı.