İhracat yükseldi: Türk gıda ürünlerine talepte artış

Türk Gıda Ürünlerine Yurt Dışından Yoğun İlgili!

Türk gıda ürünlerine olan talep, yılın ilk 4 ayında miktar bazında %5, değer bazında ise %5,5 artış gösterdi. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerine göre, Türkiye bu dönemde 207 ülke ve serbest bölgeye toplamda 4 milyon 333 bin 686 ton hububat, bakliyat, yağlı tohum ve mamul ihraç etti.

Gerçekleşen bu ihracatın karşılığında sektör, 4 milyar 179 milyon 581 bin dolar gelir elde etti. Geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında %5, değer bazında ise %5,5 artış sağlandı. En büyük ihracat yapan bölge ise Orta Doğu ülkeleri oldu ve 1 milyar 400 milyon 996 bin dolarlık bir ihracat gerçekleşti. Afrika ikinci sırada 998 milyon 735 bin dolarla yer alırken, Avrupa ise 626 milyon 352 bin dolarlık ihracatla üçüncü sırayı aldı.

Sektörün ülke bazlı ihracatında ise Irak 647 milyon 582 bin dolarla ilk sırada yer alırken, ABD 266 milyon 534 bin dolarla ikinci, Suriye ise 219 milyon 53 bin dolarla üçüncü oldu.

Suudi Arabistan’a Yapılan İhracatta Büyük Artış!

Geçen yılın aynı dönemine göre en büyük artış Suudi Arabistan’a yapılan ihracatta görüldü. Bu ülkeye yapılan ihracat %63,3’lük bir artışla 158 milyon 490 bin dolara yükseldi. Cezayir’e ise %43,8’lik artışla 161 milyon 548 bin dolarlık bir ihracat gerçekleştirildi. Almanya’ya ise %18 artışla 143 milyon 392 bin dolarlık bir ihracat yapıldı.

Türk Gıda Sektörü Kaliteli Ürünleriyle Dikkat Çekiyor!

Türkiye İhracatçılar Meclisi Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, küresel gıda ticaretindeki daralmaya rağmen Türkiye’nin tahıl ihracatının artmasının ürünlerin kalitesiyle ilişkili olduğunu belirtti. Dünya genelinde gıda ticaretinde yaşanan yavaşlamaya dikkat çeken Tiryakioğlu, Türkiye’nin ürün kalitesi sayesinde ihracatının arttığını vurguladı.

Related Posts

Avrupa borsaları pozitif seyrediyor

Avrupa borsaları pozitif seyrediyor

Küresel piyasalar karışık seyir izliyor; ABD-Çin görüşmesine odaklanıldı

Küresel piyasalar karışık seyir izliyor; ABD-Çin görüşmesine odaklanıldı

Türkiye Diyarbakır’da kaya gazı üretimine başlıyor

“Kayaların içine sıkışmış petrol ve gazın yatay sondaj ve çatlatma yöntemiyle üretilmesi anlamına geliyor. Hedef, bu yıl içinde ilk sondaj faaliyetini gerçekleştirebilmek. Başarılı olursak Türkiye için oyun değiştirici etkisi olan bir çalışma olacak …

Manisa’da asma yaprağı üzüm üreticisine ek gelir sağlıyor

Dünyanın önde gelen üzüm üretim merkezlerinden Manisa’nın Alaşehir ilçesinde çiftçiler, mayıs ayıyla yeşillenen asmalardaki yaprakları satarak ek gelir elde ediyor.

İzmir’e kruvaziyerle binlerce turist geldi

Yunanistan’dan gelen 2 bin 742 yolculu “Costa Fascinosa” ile 1798 yolculu “Marella Discovery 2” adlı kruvaziyerler, sabah İzmir Limanı’na demirledi. Gemilerdeki çoğunluğu İngiliz, İtalyan ve İspanyol turistler, kent merkezindeki turistik alanların …

Büyüyen tehlike

Her fırsatta ifade etmişimdir; 20. Asır 1945-1989 arasında hüküm sürmüş bir zamân dilimidir. Hobsbawn’ın onu Kısa Yüzyıl olarak nitelemesi boşuna değildir. 1989’u esas almamın sebebi ise, 20.Asrı nitelendiren meşhûr Berlin Duvarı’nın yıkılışıdır. Bu sembolik bir değerlendirmedir. Değilse 20.Asrın yıkılışı bu hâdise bir anda olmuş bitmiş değildir. Çöküş, parça parça yaşandı ve hâlen yaşanmakta . 2025, yâni kronolojik olarak 21. Asrın ilk çeyreğinde bile çöküş devâm ediyor. Bunu bana düşündüren

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir